Yıllardan beri! Konya’ya bağlı iken; 1989 da İl olan, Karaman’a bağlı; Ermenek İlçesinin bir Kasabasıdır. Sarıveliler, Anamur, Bozyazı, Gülnar: İçel’le sınırdır. Ermenek’ten, Anamur’a ulaşan kara yolu üzerinde kurulmuştur. Ermenek’e 25 km. dir. Kazancı’nın tarihi çok derinlere ulaşır. Bu topraklar (2. Mürşit zamanı) yaklaşık olarak: M.Ö. 1344-1320 Devirlerinde) Eti Türkleri, Hititlerin yaşadığı yerlerdir. Daha sonra Roma, Bizans, Selçuklular; Özellikle Karaman oğulları. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerini yaşaya gelmiştir. Çevredeki Lahitler, Köristanlar, ( Dinek’teki gibi) ve tarihi kalıntılar çoktur. 1228 yıllarından sonra, Kazancı da Karaman oğullarının yurdudur. 1473 den sonra bu topraklar da: Osmanlı idaresine geçmiştir. Bu yöreden de: Balkan ülkelerine mecburi iskân için halktan göndermeler vardır.
OĞUZ TÜRKLERİ: M. Ö. 7. yy.’a kadar genel olarak; Hazar Denizi ile Aral Gölü’nün kuzeyindeki ve Altay Dağları’nın batısındaki Üst Yurt veya “Türk Yurdu” diye bilinen çevrede yaşamakta idiler. Selçuklular, Karaman oğulları, Osmanlılar; Üst Yurt’tan batıya göç eden, Oğuz Türklerindendir. Kazancı Halkı’nın kökü genellikle Karaman oğulları’na dayanır. Hazar Denizi’nin doğusunda oturan: Türkmenlerin boylarından biri olan; Horasan boyunun bir oymağının adı; “Kazancı”dır. Selçuklular, Karaman oğulları; Anadolu Orta Asya’dan, Üst Yurt’tan (Türk Yurdu) Horasan ve çevrelerinden gelmişlerdir.
Kazancı hakkında daha geniş bilgi için bak: Mustafa ERTAŞ Taş eli’nde Karacaoğlan; Torosların gönül Güneşi. S. 189-190 (1) Başbakanlık Arşiv kayıtlarına göre “Oymak, ” Aşiret, Cemaatler atlı kitabında; Cevdet Türkay: Türklerin Anadolu’da yerleştikleri yerleri gösteren bölümlerden birinde; Kazancı ile ilgili şu bilgileri yazar:
Cemaatin Adı Yerleşim Yeri Bağlı Olduğu topluluk:Kazancı-Kazancılı Ermenek, Gülnar Kazaları (İçel Sancağı) Yörük taifesinden,Kazançılu Adana, Sis, Meraş, Kırşehri-1 Sayfa 501,Kazancı Şarki sancakları,Kazgacılı-Kazgacılu.
Iğdır tarihinde Kazancı adı ile ilgili şu bilgiler yer alır. Kazancı yer adı; Orta Asya’da çok yerde vardır. Kazancık 1880 de tespit edilen; Hazar ötesi: Men oymakları” listesinde: Horasan’da Yuletan ve Penc- Deh de yaşayan Sarık Tümenlerine bağlı bir oymak olarak gösterilmiştir.(601) Dede Korkut! Destanı’nda, Destanın Başkahramanı, Baş şehri: Sürmeli (Karakale) olan iç! Oğuzların Hanı, Çiç. Hatundan doğma; Salur Kazan adının” yer adına verilebileceğini düşünmek yerindedir. Mahmut Gazan HAN (1229-1304) sonra’sı veya Çepni Oymaklarından “Kazancı oymağı”, ndan, 16.yy’a ait. Osmanlı kaynaklarında; Çepni Vilayeti’nde (Karadeniz) Kazancı, Kazancık köyleri 604 Malazgirt Sancağında ( Kazan ) adlı Köy, Güney Azerbaycan’da: 19. y Kazanlı Türkmenleri vardır. Osmanlı kaynaklarında; Kazancılar aşireti 606 Kurşunlu Kazası (Kengiri sancağı). Kaydı vardır.
Tarihi derinlere ulaşan, Kazancı Kasabası bu gün, Merkez- Aşağı Mahalle- Türbe Seki- Ulu köy-Yukarı Mahalle- Gökçelen- Bucak ve Tepecik Mahallelerinden oluşuyor. Dün ve bugünün; Belediyesi, Kazancı halkı ile gönülden gelen bir sesle: Kazancı’nın yeni açılan, genişletilen, yolları, yeni yapılmakta olan binaları, Lisesi, orman bölge şefliği, tarım kredi kooperatifi, sağlık ocağı, ilköğretim okulları, Belediye Konağı, altı adet camisi, her türlü sebze meyvesi ile, gelişen ekonomisi, tarihi ve turistik yönleri ile ormanlar içinde doğal görünümü ile çok güzel bir kasabadır. Çok çalışkan: Kazancılılar çok aydın insanlar yetiştirmiştir.Önceki Belediye Başkanlarından Hüsamettin Erdem ile yeni başkan Cafer Taştekin’in baba-evlat gibi birbirlerine sevgileri, saygıları Kazancı’nın Kasabasının kalkınması için; Kazancılı Aydınların! Nasıl uğraş verdiklerini, fikir alışverişlerini: Takdir, ederek izledim,
Kazancılı Kardeşlerime:
Kazancı’nın aslı, Üst Yurt'tan geldi.
Horasan İli’nde bir süre kaldı.
Oğuz boyundandır, neslini bildi,
Türkoğlu Türksünüz, Canım kardeşim.
Üst Yurt'a ayrıca, Türk Yurdu derler
Orta Asya’dadır. Cafer bu yerler,
Cengâver soyunuz, eroğlu erler,
Tüm tarihler böyle yazar kardeşler.
Batıya yol aldı, yürüdü, geldi,
Taşeli’ne kondu, eğlenip kaldı,
Şu güzel çevreyi, arayıp buldu,
Köy kurdular, bu beldede kardeşler.
Karaman Oğlu’na bağlıydı bağlı,
Hepside kardeşti, şehirli köylü,
Nure Sofi, Karaman, Mehmet Bey, beydi
En parlak devriydi, bilin kardeşler.
“Horasan Boyu”ndan bir oymak adı
Bu oymağın adı “Kazancı” idi,
Geldi bu toprağa, ismini verdi,
Belediye bu yer, görün kardeşler
İlk Eti Türkleri geldi bu yurda,
Romalı, Bizanslı, izi var, orda,
Selçuklu, Karaman, yaşadı burda,
Sonra Osmanlılar, aldı kardeşler.
ATATÜRK haykırdı, düşmanı yıktı,
Şanlı Türk Bayrağı, göklere çıktı,
İstiklal Savaşı, askere gitti,
Kazancı’dan çok şehit var kardeşler.
Ermenek’e bağlı, İl’i Karaman
Vilayet’i Konya idi, bir zaman,
Müslüman Kazancı, Kitab-ı Kuran,
Güler yüzlü, tatlı sözlü kardeşler.
Meyve sebze ile ekerle ekin,
Belediye Başkanı Cafer Taştekin
İlçe yapılacaktır, görürüsün yakın,
Gece gündüz, çalışıyor kardeşler.
“Körkuyu” değil ki kurnalar akar,
Şenlik için herkes yaylaya çıkar,
Yakar bu hasretlik, beni de yakar
Toplandılar dostlar, gelen, kardeşler.
Birlikte çalışın, yüceltir sizi
Hoş geçer o zaman, baharı yazı,
“Kuvvet Birliktedir”, Peygamber sözü,
Kutluyorum sizi, sayın kardeşler.
Hüsamettin ERDEM, Naci SÖZEN’LER
Sami TUNCA gibi kitap yazanlar
Çetin, Yılmaz, Özmen nice ozanlar
Çok aydınları var görün kardeşler
Çok nefistir dostlar, meyvesi balı,
Kazancı’dan geçer, Anamur Yolu,
Göksuda yapılan, şu baraj gölü,
İklim değiştirir, duyun kardeşler.
Ertaş der, kendine engin ol engin,
Karac’Oğlan gibi sardı bir yangın
Kazancı bulunmaz dünya da dengin
Yeşiller içinde gülün kardeşler.
Mustafa ERTAŞ- 19.08.2003
SAMİ TUNCA
Öğretmen, şair ve yazar. Sami TUNCA (1928) yılı Ermenek ilçesine bağlı KAZANCI kasabasında doğmuştur. İlköğrenimini Kazancı’da okumuş 1947 yılında da İvriz Köy Enstitüsü’nü bitirmiştir. 1961 yılında yayınlanan “Ermenek İlçesi” kitabında Doçent Dr. Kamil İlisulu’nun s.43’te verdiği kayda göre Konya’ya bağlı Cihanbeyli’de Sarıveliler ilçesine bağlı Muzvadi köyünde öğretmenlik yapmıştır. Halen Kazancı’da öğretmen olan üstadın basılmış iki eseri vardır.
Sami TUNCA “Gönül Bahçesinden” adlı 1995’te yayınladığı kitabının son kapağında da özgeçmişini şöyle açıklamaya devam eder;
“İlk şiir kitabım 1954 yılında “Hatıralar ve İzlenimler” adıyla basıldı. Ardından OKULUM 1 ve OKULUM 2’ de Şiirle Türk Tarihi, Çocuklar İçin Şiirler kitaplarım yayınlandı. Ayrıca Ankara Yeni Gün Gazetesi’nde “Bir Dağ Köyünün Romanı” tefrika edildi. Aynı gazeteye yazılarda yazdım.
Konya da yayınlanan “Akyokuş, Yeni Meram, Yeni Konya, Ermenek Postası, Konya Ereğli’deki 27 Mayıs, ABC Express ve Keşan’da çıkan Önder gazetelerinde makale ve şiirlerimi yayınladım. Milliyet ve Hürriyet Gazetelerinde de okuyucu mektupları çıktı. Bazı dergi ve gazetelerde şiirlerim yayınlandı. Yazı hayatım uzun süre devam etti.
Ermenek’i tanıtan üç kitapta hayatım ve şiirlerim var. Konya Şairler Ansiklopedisi’nin 1983 sayısında özgeçmişim ve şiirlerim çıkmıştır.
1976-1980 yılları arasındaki ilkokul ansiklopedilerinde şiirlerim bulunmaktadır. Üç roman, üç piyes kitabıyla Kazancı Kasabası adlı inceleme kitabım vardır. 2003 Alın Yazıları roman kitabı ile 2004 yılındaki “Gazi Hasan Ali” adlı eserim yayınlandı.Yukardaki verdiği bilgilere göre rametli üstadımızın yeri cennet olsun (14) yayınlanmış kitabı vardır.
1973 yılında emekli oldum. Üç kızım ve bir oğlum var. Şuanda (5) torun dedesiyim. Bu kitabı yakınlarıma ve okurlarıma armağan ediyorum.” diye yazar.Rahmeli Sami Tunca’nın “Okulum” adındaki şiir kitabından bir şiirini okurlarımıza sunuyoruz.
“Dağlar zincir olsa bağlasa bizi
Yumrukla vurarak kırar gideriz
Her yer ateş olsa dağlasa bizi
Aldırmaz ateşi yarar gideriz.
Irmaklar köpürse denizler taşsa
Her taraf su olsa çağlasa coşsa
Dünya alt üst olsa her yer kaynaşsa
Bir an tınmaz tınmaz yine yürür gideriz.
Gökteki yıldızlar yerlere inse
Artık yaşamak yok ölüm var dense
Hatta can almaya ecel gelirse
Onuda beraber sürür gideriz.
Biz ki bu dünyada Türkoğlu Türküz
Hür yaşamak bizim, bizim bizim ülkümüz
Karanlık geçemez bir tek günümüz
Cihanı tufana bürür gideriz.
Sami TUNCA- Kaza
DOĞRUDAN DOĞRUYA